TÜRKİYE ÇİN VAKFI - ÇİN'DEN FİLİPİNLER'E PROVOKASYONLARDAN KAÇINMA UYARISI
ÇİN'DEN FİLİPİNLER'E PROVOKASYONLARDAN KAÇINMA UYARISI
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Nansha Adaları'nın bölünmez bir parçası olan Ren’ai Resifi'nin coğrafi, ekonomik, siyasi ve tarihsel olarak Çin'e ait olduğunu vurgulayarak, Filipinler'e Güney Çin Denizi'nde provokasyonlardan kaçınma çağrısında bulundu.
Filipinler Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü, 7 Ekim'de yaptığı açıklamada, Çin'in sözde "Batı Filipin Denizi" üzerindeki egemenlik açıklamasının tartışmalı olduğunu belirtti. Ayrıca, Çin'in açıklamasının "temelsiz" olduğunu ve "Batı Filipin Denizi"ndeki faaliyetlerinin sorumsuzca olduğunu iddia etti.
Çinli sözcü, Ren’ai Resifi'yle ilgili konuya değinirken, Filipinler'in son dönemde Ren’ai Resifi'ndeki faaliyetlerinin Çin'in toprak bütünlüğüne ve egemenliğini ihlal ettiğini ifade etti. Çin'in bu konuda Filipinler'e defalarca resmi tepki gösterdiğini söyledi.
Sözcü şöyle konuştu; “Çin, Ren’ai Resifi dahil Nansha Adaları ve etrafındaki deniz sahaları üzerinde tartışılmaz egemenliğe sahiptir. Bu, uzun tarih sürecinde oluştu, tespit edildi ve Birleşmiş Milletler Tüzüğü dahil uluslararası hukuklara uygundur. Ren’ai Resifi, hiçbir zaman Filipinler'in toprağı olmadı. Filipinler’in toprakları, 1898, 1900 ve 1930 yılındaki 5 anlaşmayla belirlendi ve Nansha Adaları hiçbir anlaşmada yer almadı. Filipinler’in başvurusu üzerine Güney Çin Denizi için alınan tahkim kararı hukuki temelden yoksundur ve geçerli değildir. Toprak meselesi, BM Deniz Hukuk Sözleşmesi kapsamındaki bir mesele değildir. Filipinler'e ait bir geminin izinsiz şekilde Ren’ai Resifi’ne oturtulması, Çin'in toprak bütünlüğüne ve ulusal egemenliğine aykırıdır. Güney Çin Denizi'ndeki mevcut durumun sorumluluğu Filipinler'e aittir.”
Çinli sözcü, bölgedeki barışın ve istikrarın korunması adına Filipinler'e, Çin'in endişelerini dikkate alarak denizdeki provokatif eylemlerden ve temelsiz suçlamalardan kaçınma çağrısında bulundu.
Sözcü son olarak, Çin'in toprak bütünlüğü, egemenliği ve denizdeki haklarını korumak adına ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımları atacağını belirtti.