Çinli uzmanlar Türkiye’deki seçimlere nasıl bakıyor?
20 yılı aşkın süredir, iktidardaki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en zorlu sınavı olarak değerlendirilen kritik seçimin, Türkiye’nin Rusya ile son yıllarda yaşadığı yakınlaşmaya, Çin ile ilişkilerine ve Orta Doğu’daki gelişmelere nasıl etki edeceği tüm dünyayı yakından ilgilendiriyor.
Millet İttifakı’nın adayı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden galip ayrılması durumunda, Türkiye’nin Batı’ya yönelebileceğine işaret eden Çinli uzmanlar, olası iktidar değişikliğinin Türk dış politikasında yaratacağı etkiler konusunda farklı görüşlere sahip.
‘‘ÇİN-TÜRKİYE ARASINDA ‘SİYASİ SOĞUKLUK, EKONOMİK HAREKETLİLİK’ DÖNEMİ YAŞANABİLİR’’
Zhejiang Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Shen Zhixing, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesi durumunda, Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında yürüttüğü denge politikasını sürdüreceğini, Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğinin de istikrarlı şekilde ilerlemeye devam edeceğini söyledi.
Avrupa Birliği'ne üyelik süreci defalarca engellere maruz kalan Türkiye’de, Shanghai İşbirliği Örgütü'ne katılma arayışlarının başladığına işaret eden Profesör Shen, Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile Türkiye’nin Orta Koridor planının kenetlenmesini desteklemenin stratejik açıdan Türkiye’nin çıkarına olduğunu dile getirdi.
Profesör Shen, muhalefetin programına bakıldığında, Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması hâlinde Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında bir tercih yaparak Batı’ya yöneleceğini ifade etti.
Çinli akademisyen, ABD ve Batılı ülkelerin, AB’ye üyelik ve Kürt sorunu gibi hususlarda Ankara’nın isteklerini yerine getirme ihtimalinin düşük olduğunu, dolayısıyla muhalefetin 'Tarihî İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması' önerisini de ortaya koyduğuna dikkat çekerek, ‘‘Çin-Türkiye ilişkilerinde ‘siyasi soğukluk, ekonomik hareketlilik’ dönemi yaşanabilir.’’ dedi.
Shen, Türkiye’deki olası iktidar değişikliğinin iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini büyük ölçüde etkilemeyeceğini kaydetti.
Shanghai Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Guo Changgang, Türkiye’nin ABD ve diğer Batılı ülkelerden gelen yatırımlara karşı temkinli davrandığına işaret etti. Ekonomisinin tamamen Batı’nın kontrolüne girmesini veya Batı’ya bağımlı hâle gelmesini istemeyen Türkiye'nin, kalkınma modelini çeşitlendirmeyi arzuladığına dikkat çeken Profesör Guo, Orta Koridor ile Kuşak ve Yol’un kenetlenmesinin bu açıdan iyi bir örnek teşkil ettiği gibi, Türkiye'nin enerji ve lojistik merkezi olma rolünü ileriye taşıması için de önemli bir fırsat olduğunu dile getirdi.
‘‘RUSYA İLE İLİŞKİLERİN BOZULMASININ BEDELİ AĞIR OLUR’’
Türkiye’deki olası iktidar değişikliği, Ankara’nın Moskova ile Kiev arasındaki ara buluculuk çabaları açısından da merak konusu.
Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaların başlamasından sonra, Batılı ülkelerin Moskova’ya yönelik yaptırımlarına katılmayan Türkiye, ara buluculuk çabaları ve Karadeniz Tahıl Girişimi ile uluslararası arenada dikkat çekti. Diğer yandan, Ankara ile Moskova, enerji alanındaki iş birliğini de sıkılaştırıyor.
Peki Türkiye ile Rusya arasında son yıllarda görülen yakınlaşma, Erdoğan döneminin bitmesi hâlinde devam edecek mi?
Profesör Shen Zhixing, Erdoğan iktidarının sürmesi durumunda, Türkiye ile Rusya arasında enerji, savunma, ekonomi ve ticaret gibi alanlardaki iş birliğinin süratle gelişmeye devam edeceğini, Ankara’nın, Batı ile Moskova arasındaki denge stratejisini sürdüreceğini kaydetti.
Muhalefetin 14 Mayıs’taki seçimlerden galip ayrılması durumunda, Türkiye’nin siyasi olarak Batı’ya yöneleceğini, askerî olarak da NATO çizgisine döneceğini ifade eden Çinli akademisyen, Türkiye-Rusya ilişkilerinin bu durumdan büyük ölçüde etkileneceğini vurguladı. Profesör Shen, ilişkilerin bozulması hâlinde Ankara’nın Moskova’dan gelecek büyük bir baskıyla karşı karşıya kalacağını, uzun yıllardır yaratılan olumlu tablonun ortadan kalkacağını belirterek, bunun bedelinin ağır olacağını kaydetti.
ZOU: RUSYA İLE DENGELİ BİR POLİTİKA İZLENMESİ BEKLENİYOR
Fudan Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nden araştırmacı Zou Zhigang ise, Erdoğan ve AK Parti döneminin sona ermesi hâlinde dahi Türkiye’nin Rusya ile Batı arasında dengeli bir politika sürdüreceği kanısında.
Zou Zhigang, ‘‘İktidar değişikliği, Türkiye-Rusya ilişkileri üzerinde belli bir etki yaratacak, ancak Türkiye'nin tamamen Batı’nın yanında yer alması, ABD’nin talebiyle Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılması mümkün değil.’’ diye konuştu.
Zou, ‘‘Ankara ile Moskova’nın ekonomi, enerji ve bölgesel güvenlik alanlarındaki ortak çıkarları gözetildiğinde, Rusya ile arasının tamamen açılması Türkiye'nin ulusal çıkarlarına uygun değil. Dolayısıyla, dengeli bir politikanın sürdürülmesi bekleniyor.’’ ifadelerini kullandı.
‘‘MUHALEFET, AVRUPA YANLISI DURUŞ SERGİLİYOR’’
Araştırmacı Zou Zhigang, Millet İttifakı’nın Türkiye’nin bir Batı ülkesi olma konumuna vurgu yaptığı, Avrupa yanlısı bir duruş sergilediği kanısında.
Zou, ‘‘Muhalefet, ABD-Türkiye ittifakının yeniden canlanmasını ve NATO üyesi kimliğini savunuyor; Erdoğan’ın şahsında kişiselleştirilmiş bir dış politikaya karşı olduğu gibi, çok kutuplu bir dünyayı, diğer büyük güçlerle ilişkileri geliştirmeyi savunuyor.’’ dedi.
PROF. GUO: İKTİDAR DEĞİŞİKLİĞİ ORTA DOĞU POLİTİKASINI ETKİLEMEZ
Son yıllarda diplomatik açıdan büyük bir hareketliliğe sahne olan, Orta Doğu bölgesi de Türkiye’deki kritik seçimlerin sonuçlarından etkilenecek.
Suudi Arabistan ile İran yıllar sonra ‘‘barışırken’’, Suriye de Arap Birliği’ne geri döndü. Türkiye, 2013’ten beri büyük gerilim yaşadığı Mısır ile ilişkilerini yumuşattı, Şam yönetimiyle de temas kurmaya başladı.
Türk halkının sandıkta yapacağı seçim, ülkenin Orta Doğu politikasını nasıl etkileyecek? Çinli uzmanlar, Orta Doğu’daki muhtemel gelişmelere nasıl bakıyor?
Shanghai Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü Profesör Guo Changgang, olası iktidar değişikliğinin Ankara’nın Orta Doğu politikasını değiştirmeyeceğini belirtti.